GEREKÇE:

București C.Başsavcılığının 12/08/2023 tarih, 2023/2764 esas sayılı iddianamesi ile sanık Kong Qiu hakkında; M.Ö. 6. yüzyıl içerisinde Lu Devleti (bugünkü Çin Shandong bölgesi) sınırları içinde yaşadığı dönem boyunca toplumun ahlaki değer yapısını şekillendirmeye çalıştığı, geleneksel düzenleri yorumladığı, eğitim ve erdem kavramlarını yaygınlaştırdığı gerekçesiyle; bazı dönemsel yerel yöneticiler ve dini temsilcilerce mevcut düzenin sorgulanmasına sebebiyet verdiği iddiasıyla, Romanya Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca kamu düzenine karşı suçlar, dini yapıları tahkir, halkı sistematik düşünsel ayrışmaya yönlendirme gibi suçlamalarla kamu davası açıldığı;

İddianamede, sanığın özellikle "li" (ritüel) kavramını yeniden yorumlaması, "ren" (erdem) ve "junzi" (üstün insan) gibi düşünsel figürleri merkeze alarak sosyal hiyerarşiyi ahlaki yeterlilik temelinde açıklaması, var olan soyluluk sistemine alternatif değer önerileri getirmesi ve bu yolla bazı yerel otoriteleri doğrudan hedef almasa da dolaylı olarak zayıflattığına dair görüşlere yer verildiği,

Yapılan yargılama sürecinde sanığın düşünce sistemi, analekt metinleri, öğrencilerine verdiği eğitim, dönemin tarihi kayıtları, sinolog raporları ve tanıklıklar ayrıntılı biçimde incelenmiş; sanığın öğretilerinin her ne kadar etik dönüşüme yönelik olsa da, herhangi bir cebir, tehdit, fiziki zarar veya kamu düzenini ihlal edici eylem içermediği, hatta aksine devlet düzeni ve sosyal barışa katkı sunmaya çalıştığı yönünde ortak kanaat oluştuğu tespit edilmiştir.

Mahkeme huzurunda dinlenen akademisyenler, tarihçiler ve doğu felsefeleri uzmanlarının beyanlarında; sanığın hiçbir şekilde halkı devlete karşı yönlendirmediği, dini yapıları veya kutsalları hedef almadığı, toplumlar arası ayrımcılığı körüklemediği, hatta eğitimle sosyal ahlakı pekiştirdiği yönünde görüş bildirildiği, sanığın her açıklamasının barışçıl ve düzen yanlısı olduğu,

Yargılama dosyasında yer alan tüm bilgi, belge, beyan ve uzman değerlendirmeleri birlikte ele alındığında; sanığın üzerine atılı kamu düzenini bozma, dini değerlere hakaret ve sosyal grupları ayrıştırma suçlarının hiçbirinin maddi veya manevi unsurlarının oluşmadığı, ayrıca sanığın toplumsal fayda odaklı bir düşünsel sistem ortaya koyduğu anlaşılmıştır.

Delil yetersizliği değil, doğrudan hukuki unsurların oluşmaması nedeniyle cezai sorumluluğun bulunmadığı kanaatine varılmış; aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
Sanığın üzerine atılı;

– RCK 371/1 (kamu düzenini bozma),
– RCK 381/1 (inanç özgürlüğünü engelleme),
– RCK 368 (halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik)

suçlarının yasal unsurları oluşmadığından,
Romen Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (Legea nr. 135/2010) 396. maddesinin 1. ve 5. fıkraları ile 16. maddenin 1. fıkrasının (a)-(d) bentleri uyarınca, sanığın yüklenen tüm suçlardan BERAATİNE,
Sanığın geçmişi, öğretisi ve toplumsal etkisi gözetilerek yeniden aynı konuda siyasi, dini veya sosyal meseleleri yorumlarken halkın algısını sarsacak veya bölgesel gerginliğe sebebiyet verecek nitelikte yorumlardan kaçınması konusunda İHTAR OLUNMASINA, ( ihtar olundu )
Yargılama gideri olan 850 lei’nin HAZİNE üzerinde bırakılmasına,

Cumhuriyet Savcısı’nın huzurunda, sanığın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde mahkememize gönderilecek dilekçe veya cezaevi katibine yapılacak sözlü beyanın tutanağa geçirilmesi suretiyle București Bölge Adliye Mahkemesi’ne APEl yolu açık olmak üzere,

Oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
17/05/2025